25 Kasım 2012 Pazar

Amerikan ekonomisinin ayrışması

Geçmişte uluslararası yatırımcıların risk alma iştahı kaçtığında, uluslararası sermaye gelişmekte olan ülkelerden çıkıp gelişmiş ülkelere giderdi. Son aylarda durum tersine döndü. Uluslararası sermayenin gelişmiş ülkelere yönelik risk alma iştahı kaçtı. Sermaye gelişmekte olan ülkelere doğru akmaya başladı. Türkiye başta olmak üzere, gelişmekte olan ülke paraları yeniden değer kazanmaya başladı. Amerikan dolarının değeri tarihinin en düşük düzeylerine geldi. Görünürde, Amerikan ekonomisi dünyanın diğer ekonomilerinden ayrıştı. Bu görüntüye fazla aldırmamak lazım. Görüntü kısa dönemli olabilir. Er ya da geç, Amerikan ekonomisinin içine düştüğü sıkıntıların dünyanın diğer ekonomilerine de yansıması olacaktır. Bugüne kadar dünya ekonomisinin büyümesinin motoru Amerikan ekonomisiydi. Motor duracaksa, dünya ekonomileri de bundan nasibini alacaklardır. DOLARIN DEĞERİ Amerikan ekonomisi birkaç alanda darbe yemektedir. Konut kredileri sorunu aysbergin görünür tarafıdır. Asıl sorun, konut kredileri sorununun beklentilerin üzerinde hızlandırdığı iç talep daralması ve enflasyon baskısı olarak özetlenebilir. Amerika’da ekonomik durgunluk içinde yükselen enflasyon yaşanması olasılığı artık çok arttı. Dış şartlar da olumsuz görünüyor. Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) enflasyondan çok ekonomik durgunluk olasılığına daha fazla ağırlık vermesi para politikasının yönünü değiştirdi. Değişen para politikası kaygıları doların düşmesine yol açarken, orta-uzun vadeli faizlerin düşmemesine, hatta artmasına neden oluyor. Amerikan doları Alman Markı karşısında galiba tarihinin en düşük düzeyini 1995 yılının yaz aylarında 1.38’e düştüğünde görmüştü. Alman Markı’nın Euro’ya olan geçiş paritesiyle hesaplandığında, geçen haftanın başlarında Amerikan dolarının Alman Markı’na karşı değeri 1.37 civarında geldi. Dünyanın en fazla dışa açık ekonomilerinden biri olan Amerika açısından doların değerinin geldiği nokta enflasyon görünümü açısından hoş değil. YENİ "SAKİN LİMAN" Çin’in ihracatı 2000’li yılların başında dünya ekonomilerinde enflasyonu dizginleyen önemli etkenlerden biri olarak görülüyordu. Hızla artan ucuz Çin mallarının dünya piyasalarını doldurmasıyla fiyat artışları dizginlenmişti. Son dönemde Çin enflasyon kaynağı olmaya başladı. Çin’de ortalama fiyat artışları hızlanırken, paraları da eskiye göre daha hızlı değerlenmeye başladı. Bunun anlamı Çin’in iyi müşterilerine enflasyon ihraç etmesidir. Amerika bu ülkelerin başındadır. Amerikan dolarının değerinin göreli olarak istikrarlı gittiği para birimlerinin başında Japon Yeni geliyor. Euro karşısında olduğu gibi, Japon yenine karşı da dolar düşmeye başlarsa, çok uzun bir aradan sonra uluslararası piyasalarda doların değerine müdahale gündeme gelebilir. Müdahalenin olası merkezi Avrupa ve Japonya gibi görünüyor. Galiba, dünya ekonomilerinde 2000’li yılların ilk altı yılında yaşanan parti bitiyor. Belli başlı dünya ekonomileri tatsız bir döneme girmişken, gelişmekte olan ülkelerin kendilerini izole etmeleri zor görünüyor. Ama, şimdilik, uluslararası yatırımcılar açısından "sakin liman" gelişmiş değil, gelişmekte olan ekonomiler gibi görünüyor. Bunun da bazı nedenleri var. Yarın devam edeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder