12 Ekim 2012 Cuma

Attila İlhan'a Saygıyla

’...demek diz üstü düşmüş mehemmed kirvesi durdu’nun yanıbaşına kanlar akar yarasından al al olmuş çevresinden köpük köpük gözlerini doldurur bir başına mehemmed yedi düşman öldürür mavzerinin namlusu hala sıcak tutulmaz ölümün derdi büyük yiğenim çare bulunmaz aynı akşam doğurmuş karısı döne mavi gözlü bir çocuk sarışın bir avuç toprak sarmışlar altına ve kemal koymuşlar adını...’ Dizeleriyle başladı onun edebiyat hayatı.Daha onaltısındaydı her genç delikanlı gibi sevdalandı.Sevgisini şiirlerle göstermeyi seçti ve lise örencisiyken sevgilisine yazdığı mektuplardaki Nazım Hikmet şiirleri yüzünden tutuklandı.Hiç bir okulda okuyamaz diye belge verildi eğitim hayatına zorunlu olarak ara verdi.1944 yılında okuma hakkını geri kazandı lise son sınıftayken amcası ondan habersiz ’Cebbaroğlu Mehemmed’ şiirini yollayarak onun adına CHP Şiir Armağınına katıldı.Şiir bir çok yazarı geride bırakarak ikinci oldu.Yukarıda okuduğunuz dizeler bu şiire aittir.’Cebbaroğlu Mehemmed’ şiiriyle edebiyat hayatına başarıyla başlamış oldu.Liseden mezun olduktan sonra Hukuk Fakültesine başladı.Üniversite yıllarında Yığın ve Gün isimli dergilerde şiirleri yayımlandı.1948 yılında ilk şiir kitabı ’Duvar’ı kendi imkanlarıyla yayımladı.Sonra İzmir-İstanbul-Paris üçgeni başladı onun için.1948 Yılında üniversite ikinci sınıftayken Nâzım Hikmet’i kurtarma hareketine katılmak üzere ilk kez Paris’e gitti.Paris’te olmak onun yazarlığı açısından hayatına çok şey kattı.Bu kadar çok yer ve karakter görmek,tanımak yazılarında ona ilham verdi.Sevdi ve ’Ben Sana Mecburum’ dedi;Sevmek kimi zaman rezilce korkudur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Birkaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu... Bu dizelerde kaç aşık kendini buldu insanlar sevdiklerine ’Ben Sana Mecburum’ dedi.Yazdığı satırlar sadece onun aşkı değildi çünkü insanlar kendi aşklarından da bir parça buluyorlardı.Fakat kimse onun kadar anlamlı,kulağa hoş gelen cümlelerle satırlara dökerek paylaşamıyordu sevdasını.Ardından sevdiğine sitem etti;’ Gözlerin gözlerime değince Felaketim olurdu, ağlardım Beni sevmiyordun, bilirdim Bir sevdiğin vardı, duyardım Çöp gibi bir oğlan, ipince Hayırsızın biriydi fikrimce Ne vakit karşımda görsem Öldüreceğimden korkardım Felaketim olurdu, ağlardım...’ Beni sevmiyordun oysa senin sevdanı en çok ben hakediyordum diyordu haykırıyordu kıskançlığını.Fakat elden bir şey gelmiyordu ’Üçüncü Şahsın Şiiri’ yazılıyordu.Sevdasına karşılık bulamayanlar bu dizelerde kendini buldu.Okudukça hüzünlerini onun dörtlüklerinde teselliyi buldular,ağladılar yeri geldi satırları sevdiklerine sitem dolu düşüncelerle yolladılar.İnsanların birbirleriyle iletişime geçmesini sağladı onun bu satırları.Yüz yüze olmasa bile gönülden gönüle bir köprü kuruluyordu kuşkusuz.’Tutuklunun Günlüğü’ ile onunla aynı duyguları yaşayan insanların iç sesi oldu.Belkide onaltısında masum bir kaç şiir yüzünden iki ay hapiste yatması bu satırların doğmasına sebep olmuştu. ’...kara bir balta buldu akşam vuracak noktayı hücreler doldu bir ıslık en yakın maçka tramvayı kim bırakmış yalnızlığıma bu hüzzâm şarkıyı kimin bu karanlık kimler sürgülemişler kapıyı insan olan bağlar her koptuğu yerden yaşamayı. Daktilolar camları bulutlu sorgu odalarında didiklemez mi özgürlüğünü sansaryan hanı’nda küflenir suyun bir bakır çalığı birikir ağzında kendini öldürmeyi belki bin kere tasarlarsın da bir kere aklından geçmez bitirmeden ölmek şarkıyı...’ Sadece şiir değil Roman ve Senaryoda yazıyordu.Onbeş senaryosunda Ali Kaptanoğlu ismini kullandı oysa kendisi İzmir’in gururu değerli aydınlarımızdan biri olan Attila İlhan’dı.Tam olarak ismi Attilâ Hamdi İlhan’dır.Türk edebiyatına sayısız romanlar,şiirler kazandıran edebiyatımızın gelişmesine büyük emek veren ve katkıda bulunan yazarımızın bugün vefatının 7.yılı.15 Haziran 1925 yılında İzmir/Menemende dünyaya gelen yazarımız 11 Ekim 2005 yılında İstanbul’da kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yumdu.80 Yıl boyunca hayatını Türk edebiyatı için adadı.Gezdi,okudu,araştırdı,çok insan tanıdı sırf bizlerin, Türk gençlerinin aydınlanması için yazdı.Tarihimizi okuyalım bilelim diye romanlarında tarihi konulara yer verdi.Değerli yazarımızın romanları sırasıyla; Sokaktaki Adam (1953) Zenciler Birbirine Benzemez (1957) Kurtlar Sofrası (1963) Aynanın İçindekiler serisi Bıçağın Ucu (1973) Sırtlan Payı (1974) Yunus Nadi Roman Armağanı Yaraya Tuz Basmak (1978) Dersaadet’te Sabah Ezanları (1981) O Karanlıkta Biz (1988) Allah’ın Süngüleri: Reis Paşa (2002) Gazi Paşa (2006) Fena Halde Leman (1980) Haco Hanım Vay (1984) O Sarışın Kurt (2007) Bir çok muhteşem şiiri olan Attila İlhan’ın sırasıyla şiirleri; 34 FN 346 Adım Sonbahar Adımla Nasıl Berabersem Ağır Kan Kaybı Ağustos Çıkmazı Ah An Gelir Arabesk Artı Sonsuz Aydınlık Neyin Oluyor Senin? Ayrılık Sevdaya Dahil -1 Ayrılık Sevdaya Dahil -2 Ayrılık Sevdaya Dahil -3 Ayrılık Sevdaya Dahil -4 Ayrılık Sevdaya Dahil -5 Aysel Git Başımdan Bakarsak Bana Bir Şimşek Çak Batan Bu Köhne Şileb... Bekle Bela Çiçeği Belki Gelmem Gelemem Belma Sebil Ben Artık Küsüm Ben Sana Mecburum Bence Malumdur Bir Üç Beş Biraz Paris’ ’ Böyle Bir Sevmek Büyük Yolların Haydudu Carıcın De Geçen Kış Cebber Oğlu Memmed Cinayet Saati Cinnet Çarşısı Claude Diye Bir Ülke Delik Deşik Diyalektik Gazel Duvar Elde Var Hüzün Elimden Gelen Bu Emirganda Çay Saati Emperyal Oteli Gece Buluşması Gecenin Kapıları Geç Kalmış Ölü Geçerdi Hep Gibi Redifli Gazel Hacı Murad In Ölümü Hannelise Harp Kaldırımda Aşk Hayır... Her Sabah, Yanılmak!.. Herşeyi Birden İstemek Issızlığın Çığlığı Işık Mezarlığı İhtiyar Balladı İki Yüzlü Melekler İkinizden Hanginiz İstanbul Ağrısı Jilet Yiyen Kız Kadınlar Sonbahar Kalk Gidelim Kadınlar Balladı Kaptan -1 Karantinalı Despina Kırmızı Pazar Kim Kaldı Kim O? Kimi Kimi Sevsem Sensin Korkarım Korkunun İsi Korkunun Krallığı Mahur Beste Maria Missakian Memleket Havası Mevsimdir Mihaka Muhalif Rüzgar Muhayyer Mustafa Kemal... Müjgan’a Aşk Şarkıları Nasıl Bir Sevdaysa Nasıl Olduysa Nefesler -4 Neydi O Bir Zamanlar Nöbet Değişimi O Sözler Ki Onsekiz Ölmek Yasak Ömer Haybonun Son Günleri Pia Pusudaki Rast "Zenci" Peşrevi Rinna-Rinnan-Nay Rüzgar Gülü... Saçların Örülmüş Olmalı Sakın Ha Saklı Sevda Salı Sabaha Karşı Sana Ne Yaptılar Sen Benim Hiçbir Şeyimsin Sen Beyaz Bir Kadınsın Sen Burda Bir Yabancısın Sen Yoksun Serüvenin Sonu Sevmek İçin Geç Ölmek İçin Erken Silahlı Dört Besmele Sisler Bulvarı Sokağa Çıkma Yasağı Sokaklarda Mızıka Çalma Çocuk Söyler Sultan-ı Yegah Süheyla Değildi Adın Süleyman Şahane Serseri Şeyh Bedrettin-i Simaviye Gazel Şubat Yolcusu Tarz-ı Kadim Tatyosun Kahrı Tut Ki Gecedir Tutuklunun Günlüğü Usturanın Ağzında Üçüncü Şahsın Şiiri Varsağı -1 Varsağı -2 Varsağı -3 Waldorf Astoria Yağmur Gemileri Yağmur Kaçağı Yağmurda Sis Düdükleri Yalnızlığı Denemek Yalnızlık Şiiri... Yanılsama Yasak Sevişmek Yazın Son Günleri Yirmibeşinci Kısım Zeynep Beni Bekle Attila İlhan sadece roman ve şiir yazmamıştı.Bir çok gazetede sinema eleştirmenliği ve köşe yazarlığı yaptı.Denemeleri sırasıyla şunlardır; Hangi Sol (1970) Hangi Batı (1972) Hangi Seks (1976) Hangi Sağ (1980) Hangi Atatürk (1981) Sağım Solum Sobe (1985) Hangi Edebiyat (1991) Sosyalizm Asıl Şimdi (1991) Hangi Laiklik (1995) Hangi Küreselleşme (1997) Aynı zamanda senaryo yazarlığıda yaptı ve yazdığı diziler çok sevilen,izlenilen kaliteli yapıtlar oldu.Dizileri şunlardır; Teleflaş / Kanal 6 (1991) Sekiz Sütuna Manşet (1982) Kartallar Yüksek Uçar (1983) Yarın Artık Bugündür (1986) Yıldızlar Gece Büyür (1992) Ve Cumhuriyet söyleşileri; Bir Sap Kırmızı Karanfil (1998) Ufkun Arkasını Görebilmek (1999) Sultan Galiyef - Avrasya`da Dolaşan Hayalet (2000) Dönek Bereketi (2002) Yıldız, Hilâl ve kalpak Attila İlhan çok yönlü,başarılı,entelektüel bir edebiyatçımızdır.Yüksek zekası sayesinde kimseden yardım almadan Fransızca öğrenmiştir.Öğrendiği her bilgiyi insanların gelişmesi,bilgilenmesi için eserlerinde bizlerle paylaştı.Kendinden çok ülkesi ve insanları için adanılmış 80 yıllık bir hayat.Dolu dolu sanat kokan sevgi,saygıyla örülmüş 80 yıllık yaşam Attila İlhan.Kendisiyle hemşehri olmaktan gurur duyduğum,örnek aldığım değerli aydınımızı vefatının 7. yılında sevgi ve saygıyla anıyorum.Çok sevdiğim şiirlerinden biri olan ve bugüne büyük anlam katan şiiriyle yazımı noktalıyorum.Mekanın cennet olsun... ÖLMEK YASAK Daha önce bıçaktan hiç su içmedim Hiç kısılmadı kerpetene bıyıklarım Gururlu bir gemiyim oldum bittim Sabah olur yelkenlerimi saklarım Özgürlük dediğim yerde demirledim Üstüme varma bulutları tutamam Böyle paldır küldür gideceklerdir Gelmezsen farketmez kimseyi aramam Asıl sevdiklerim en içimdekilerdir Onlarla yaşarım eğer yaşarsam Olur mu gecemi yeşile çalmak Yıldız çivilemek parmak uçlarıma Ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak Hiç doğmamayı isterdim ama Bir kere doğmuşum ölmek yasak (ATTİLA İLHAN)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder