13 Ekim 2012 Cumartesi
FANTEZİYE BAK
Vay ki ne vay, adamlardaki fanteziye bak.
Yıllardır medyada görmekteyiz, bisikletle dünya turuna çıktı, motosikletle Türkiye’ye geldi gibi haberleri. En son geçen hafta gazetede bir haber gördüm bu yazımı yazmaya vesile olan.
Hollanda’dan at arabasıyla dünya turuna çıktı ve Türkiye’ye geldi. Haberi.
Hayret ediyorum arkadaş adamlar aşmış. Biz daha ilçede ki annemizi görmeye arabanın yakıtını hesaplarken, adamlar dünya turuna çıkıyor.
O kadar zamanı nereden buldun, bu kadar gezecek parayı nerede kazandın. Bu haberlerin kaynağı yabancılar o kadar zengin değil. Bunlar normal vatandaşlar. Ülkelerinin vergi rekortmeni falan da değil.
Düşünsenize biz çıksak at arabasıyla dünya turuna ikinci gün atın arpasını hesaplamaya çıkarız. Yolculukta dinlenme tesisine inmeden önce suyumuzu bile otobüsten içeriz. Lokantaya otursak sağlıklı olup olmamasına değil de, fiyat listesine bakarız. İki otobüs bileti vermemek için bazı yolları adımlarımızla arşınlarız. Pazardan bir kilo portakal alsak mandalini almayız. Beğendiğimiz kıyafeti değil de yırtılanın yerine kıyafet alırız.
Tabiî ki tasarruf etmeliyiz, lakin.
Değinmek istediğim konu şu; sırtına çantasını alıp Londra sokaklarında gezen, hele ki at arabasıyla yola çıkıp Paris sokaklarına girebilen kaç Türk var. Hayatımız en ucuz tam pansiyon otellerde geçmekte yada günü birlik tatillerle avunmaktayız. Onu da yapamazsak iki tane sanatçının magazin haberlerinde gördüğümüzle yetiniriz. El alem fantezi yapıyor arkadaş.
Adamların yaşam standardı yüksek, 65 yaşına kadar çalışma mecbur ama onların bir yıllık maaşı ev alabiliyor. İki maaşlarıyla lüks araba sahibi olabiliyor.
Biz ise ayda iki yüz lira ayıralım derken yirmi yılda ev sahibi olabiliyoruz. Eee hadi çık bakalım at arabasıyla tatile. Hadi çık bakalım bisikletle dünya turuna.
Oy Allah’ım oy adamlardaki fanteziye bak, birde bize.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder